|
|||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
<$BlogIte | ![]() Bir adet yumurta sarısı ile iki çrba kaşığı yoğurt çırpılır, krem kıvamına getirilir. ETKİSİ:Kuru ciltler için besleyici olan bu maske 20 dakika ciltte kaldıktan sonra ılık su ile yıkanır. Çilek maskesi özellikle gözaltlarındaki kırışıklıkların azalmasında önemli rol oynar. Etiketler: Cilt Maskeleri, Kirisiklik giderici Maskeler posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/ilek-maskesi.htmlpermanent link"><$BlogIte06:59 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() 2 poşet çayı yarım çay fincanı kaynar suda 15 dakika demlendirip soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın. Göz kapaklarınızın üzerine yerleştirip 10 dakika bekletin ve yıkayın. Gözaltı torbaları için 2 çay fincanı kaynar suya 2 çorba kaşığı fındık yaprağı ekleyip 15 dakika bekletin. Süzüp buzdolabında soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın ve göz kapaklarınızın üzerine yerleştirin. 10 dakika bekletip yüzünüzü yıkayın.Bir bardak kaynatılmış rezene çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp göz kapaklarınıza yerleştirin ve 15 dakika bekleyin. Etiketler: Goz cevresi bakimi posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/yorgun-gzler-iin.htmlpermanent link"><$BlogIte07:37 | ![]()
|
|
<$BlogIte | Bu gün biraz peçete katlama tekniklerine baktım ve anladım ki bu tekniklerin çoğu sadece bez peçetelere uygulanıyor,tabi anlayana kadar epey peçete katlettim Sonunda kağıt peçeteler de uygulanabilecek bir metod buldum. Peçete bileziği ise tamamen bana ait bir fikir :) Eveettt,peçetemizi yapmaya başlayalım... 1. etapta peçetenizi açıp üstteki resim gibi,yelpaze yapar gibi katlayın.
2.etapta ortadan birleştirin.
3.etapta bir yılbaşı süsünü yeterli uzunluklarda kesin,keserken şunu da hesaplayın;süsün içinden çıkan iplerle birbirine bağlıycaz.Ayrıca bu ipleri kendi uçlarında ilk önce düğüm yapıcaz ki simler dağılmasın.Üstteki resimde bir uçtaki iki ipi görüyorsunuz,işte onlar ilk önce düğümlenicek. Deneme amaçlı ilk önce bir tane kesin,süsünüz ziyan olmasın. Daha sonra iki ucu birbirine bağlıyoruz ve bu şekilde bir halka ortaya çıkıyor.
En son etapta daha önceden katladığımız peçetenin ucuna geçiriyoruz. İşte bu kadar basit ve şık bir metod Siminizi istediğiniz renkte seçebilirsiniz,bence en çok yakışacak renkler kırmızı ya da gri simler. Benim tabaklarıma en çok gri yakışacağını düşündüğüm için griden yaptım. Zaten aynı tabakları görmekten de size fenalık gelmiştir Yarın da camları spreyle nasıl süsleyebileceğinizle ilgili fikirler vericem. Hoşçakalın Etiketler: Pecete katlama posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/ylba-sofras-iin-peete-sslemesi.htmlpermanent link"><$BlogIte07:16 | ![]()
|
|
<$BlogIteEn çok merak ettiğim yemek etkinlerinden biri Ye#Özel Yılbaşı & Bayram Mönüsü. | Mağrifetli eller kimbilir ne güzel tarifler hazırlamıştır. Etkinliğin ev sahipliğini sevgili Sonia yapıyor. Vakit sıkıntım olmasa daha fazla tarifle katılmak isterdim. Ben size yılbaşı sofralarınız için Milföylü torbalar hazırladım. Çok hafif ve yapımı kolay bir tatlı. ![]() 12 adet milföy 3 orta boy elma yarım su bardağı ceviz içi 2 tatlı kaşığı tarçın yarım su bardağı toz şeker pudra şekeri(üstü için) Hazırlanışı: Kare Milföy hamurunu elimizle yana doğru biraz genişletin. Elmaların kabuklarını soyup rendeleyin ve yarım bardak şekerle 10dk kadar pişirin. Piştikten sonra içine cevizle tarçını ekleyip karıştırın. Milföy hamurunun içine silme 1yemek kaşığı elmalı karışımdan koyun ve torba şekilde kapatın. Torbanın ağız kısmını alüminyum şeritlerle hafif sıkarak dolayın. Alüminyumun standart uzunluğu yeterli oluyor,4 parmak genişliğinde alüminyumları katlayarak bir kurdela hazırlayabilirsiniz. Yemek esnasında alüminyumlar kolay ayrılıyor,isterseniz bağcık için başka bir kurabiye hamurunu gıda boyasıyla renklendirerek de kullanabilirsiniz. ![]() Yukardaki şekle getirdikten sonra üstlerine ıslak fırçayı sürüp biraz toz şeker serpin. Torbaları damla çikolatalarla süsleyebilirsiniz,ben birtanesinde denedim,erimeden kalıyor. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında üstü pembeleşinceye kadar pişirin. İsterseniz torbaların uçlarını piştikten sonra mutfak makasıyla biraz kesebilirsiniz, daha gerçekçi bir torba görüntüsü oluşur. Fırından çıktıktan sonra üzerlerine pudra şekeri serpin. Afiyet Olsun. Etiketler: Tatlilar posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/ye-zel-milfyl-ylba-torbalar.htmlpermanent link"><$BlogIte05:14 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() CEVAP:Sevgili okuyucum, yüzünüzü mutlaka kükürtlü sabunla yıkayın. Biberiye, kekik, adaçayını çay gibi demleyip, süzün. Cildinizi bu karışımla silin. Bir kaşık ilaçlı pudra ve bir antibiyotiğin tozunu oksijenle karıştırın. Cildinizde 20 dakika bekletin. Geceleri de yüzünüze limon suyu sürerek yatın. Lekelere süzme yoğurt SORU:19 yaşındayım.Yüzümde sivilce izleri, lekeler var. Bana leke giderici bir maske önerebilir misiniz? CEVAP:Merve hanım en basit maske tarifi şudur: Bir çorba kaşığı süzme yoğurt, bir tatlı kaşığı kabartma tozunu karıştırın ve temiz ciltte bir saat bekletin. Haftada bir gün yapın, sekiz haftada lekeleriniz yavaşça açılır. Suna Dumankaya'nın yazılarından alıntıdır.Daha detaylı bilgi için Suna Dumankaya'nın "MESLEK SIRLARIM" Kitabını almalısınız. Etiketler: Lekeler icin maskeler posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/gne-lekelerine-limon-suyu-srn.htmlpermanent link"><$BlogIte02:27 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Saçlarım çok ince telli ve çok dökülüyor. Ne yapmam gerekiyor? CEVAP:Yağmur saçların da besine ihtiyacı var. Saç teli keretinle sertleşmiş silindir şeklinde hücrelerden oluşur. Isıtılmış zeytin yağı sürün, haftada bir gün ısırgan çayı ile masaj yapın. Faydasını göreceksiniz. Suna Dumankaya'nın yazılarından alıntıdır.Daha detaylı bilgi için Suna Dumankaya'nın "MESLEK SIRLARIM" Kitabını almalısınız. Etiketler: Sac bakimi posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/ince-telli-salara-bakm.htmlpermanent link"><$BlogIte01:47 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Özellilleri : Meyveleri kabız yapıcı, kabukları ateş düşürücü, bağırsak parazitlerini düşürücü, kan dindirici.Önerilen Hastalıklar : Mide ve bağırsak kanamaları, ateşli sıtma durumları, bataklık sıtması. Kullanım Şekli ve dozu : 50 gr. kızılcık 1 litre suda 15 dakika kaynatılır. Elde edilen mayi su yerine içilir. Ayrıca ağaç kabuklarından 1 kahve kaşığı 300 gr. suda 10 dakika kaynatılır. Günde 3 defa yemeklerden evvel birer çay bardağı içilir. Etiketler: Meyvelerin yarari posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/kizilcik-cornus-mas.htmlpermanent link"><$BlogIte00:55 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Binlerce yıl önce, mahzende unutulan bir şaraptan tesadüf eseri keşfedilen sirkenin, ciltteki lekelerden fazla kilolara, sağlıksız saçlardan varisli damarlara kadar birçok derde deva olduğunu biliyor musunuz?. Özellikle elma sirkesinin pırıl pırıl saçlar, lekesiz bir cilt ve incecik bir vücuda kavuşmanızda çok önemli katkıları var. Fersan, size evde kolayca uygulayıp, baharın yorgun cildinizde bir çiçek gibi açmasını sağlayacak önerilerde bulunuyor. Bugüne kadar sadece sofrada kullanılan elma sirkesini güzelliğiniz için denemediyseniz, şimdi tam zamanı... * Kepeksiz saçlar: Saçınızı yıkadıktan sonra, son durulama suyuna elma sirkesi ekleyin. Saçlarınızın kepekten arındığını ve parlaklaştığını göreceksiniz. * Akne tedavisi: Su ile seyreltilmiş elma sirkesi ile yüzünüzü temizleyin ve su ile durulayın. Elma sirkesi cildinizi yumuşattığı gibi, antiseptik özelliği ile akneye neden olan mikropları öldürecektir. * Ciltteki lekelere: Dörtte bir litre suya, üç çorba kaşığı elma sirkesi ekleyip, kaynayıncaya kadar ısıtın, ateşi kısın. Başınıza bir örtü örtüp, yüzünüzü buhara tutun. Yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi ile yüzünüzü silin. Haftada iki kez tekrarlayabilirsiniz. * Varisli damarlara: Bir bezi elma sirkesine batırıp, sıkın. Bezi varisli bölgeye sarın ve 30 dakika bekletin. Bu süre içinde bacaklarınızı yukarı kaldırarak dinlendirin. Sabah-akşam tekrarlayın. * Zayıflamak için.:.. Bir bardak suya bir-iki kahve kaşığı elma sirkesi ve bir kahve kaşığı bal ekleyip, karıştırın. Uygun bir rejimle birlikte kullanıldığında, düzenli kilo vermenize katkı sağlar. Etiketler: Lekeler icin maskeler, Meyvelerin yarari posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/elma-sirkesi-doal-gzellik-iksiri.htmlpermanent link"><$BlogIte03:01 | ![]()
|
|
<$BlogIte | Özenerek blogumuzda yazılarımızı yazıyoruz,resimlerle süslüyoruz,neler paylaşabiliriz diye araştırıyoruz,hepimizin amacı güzel paylaşımlarda bulunabilmek. Peki daha çok kişiye ulaşabilmek için ne yapabiliriz?
İlk önce google'dan başlamamız gerekiyor.Çünkü google herkezin bildiği gibi en çok kullanılan arama motoru.Blog sayfanızı google'a eklemek için http://www.google.com.tr/intl/tr/add_url.html linkine girin ve urlnizi http:// ile birlikte (örn: http://www.blogcu.com/sihirlibahce/) ekleyin. Alt kısımda yorumlar bölümüne de sitenizi anlatan kısa bir tanıtım yazısı girin. Adresinizi ekledikten en fazla 1 ay sonra blogunuz eklenmiş olucaktır.
Sitenizi ekleyebileceğiniz birçok hit sitesi var,ancak hepsinin çok yararlı olabildiğini söyleyemem. Benim favori sitem http://www.webservis.gen.tr/ . Siz de burdaki kategorileri inceledikten sonra en uygun yere sayfanızı ekleyebilirsiniz. Sadece yapmanız gereken üye olmak. Bu sitenin özelliği üye işlemlerinden girerek blogunuza kaç kişi gelmiş,nerden gelmiş(referans siteler) ve hangi arama motorundan hangi kelimeleri yazıp gelmiş,hepsini detaylı olarak görebiliyorsunuz. Örneğin benim siteme googledan her gün en az 40 kişi geliyor ve hepsinin tek tek hangi kelimeyi aratıp geldiğini görüyorum.
Blogunuzu ekleyebileceğiniz diğer toplist siteleri: http://kapi.netbul.com/siteekle/ http://www.zirvedeolanlar.com/
Size tavsiyem toplistleri iyi inceleyin,yüksek hit alan sitelerin yer aldığı top listlerde hit görme şansınızın olması çok zor.Bu nedenle her top liste kayıt olmaya uğraşmayın. Blogunuzu kaydedeceğiniz kategori de çok önemli. Etiketler: Siteniz icin posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/daha-ok-kiiye-ulan.htmlpermanent link"><$BlogIte07:55 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Sivilcelerinizi acilen yok etmek için l kaşık kadar süt içerisine Muskat Cevizi rendeleyin. Bu bulamacı sivilcenize sürün ve mucizevi bir şekilde iz bırakmadan yok olduğuna şahit olun. Sivilcelerinizin devamlı tedavisi içinse; 3 kaşık bala, l kaşık tarçın karıştırın ve yatmadan önce sivilcelerinize sürün. Sabah yıkayın. Bunu 2 hafta boyunca yaptığınızda sivilce denen problemi hatırlamayacaksınız. Diğer sivilce tedavileri • l kaşık limon suyuna, l kaşık tarçın karıştırın ve sivilcelere sürün. Kuruduktan sonra yıkayın. • Portakal kabuğunu rendeleyin ve havanda ezerek krem haline getirin, sivilcelere sürün. Bir süre sonra yıkayın. • Bir diş sarımsağı ikiye kesin ve iç kısmını tam sivilcenizin üzerine surun. Bunun devamlı yapılması probleminizi ortadan kaldıracaktır. • Eşit miktarlarda limon suyu ve gül suyunu karıştırın ve problemli bölgeye sürün. Yarım saat sonra ılık su ile yıkayın. Bunun sıklıkla yapılmasının sonuçları da mükemmeldir. • Olgun domatesi püre haline getirip sivilceli alana sürün ve l saat sonra yıkayın. Böylece gözenekleriniz küçülecek ve sivilce oluşumunu önlemiş olacaksınız. • l kaşık sirkeye, bulamaç yapabilecek miktarda tuz ekleyin ve sivilcenizin üzerine sürün. Yarım saat sonra ılık su ile yıkayın. • Bir salatalık alın ve rendeleyerek püre haline getirin. Suyunu sıktıktan sonra cildinize uygulayın, bu şekilde gözenekleriniz ufalacak ve cildiniz ışıltılı bir görünüm alacaktır. Etiketler: Sivilceler icin maske posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/sivilceli-veya-sivilce-olumaya-yatkn.htmlpermanent link"><$BlogIte23:33 | ![]()
|
|
<$BlogIte | Etiketler: Flash oyunlar posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/kardan-yollar.htmlpermanent link"><$BlogIte01:07 | ![]()
|
|
<$BlogIteÖnceden söz verdiğim yazı fontlarını anca bu gün eklemeye vakit buldum. | Hepimiz az çok resim programlarını kullanabiliyoruz. Özellikle photoshopta bu fontlarla güzel yazılar yazabilir,yılbaşı kartları yapabilirsiniz. Ben sayısını sayamadım,yılbaşına özel birçok font var. Örnek olması açısından ben birkaçtane örnek yaptım. Seçmek çok zor hepsi de hem güzel hem eğlenceliler. Fontları indirdikten sonra zipli dosyayı açın. Dosyanın içinden çıkanları denetim masası-->yazı tipleri klasörünün içine atın. Sonra fotoğraf programınızı açın örneğin phoshop,resminizin üzerine fontlardan beğendiğiniz birtanesiyle yazınızı yazın. ![]() Burdan Fontları İndirebilirsiniz Şifre: spooky Evkedisi arkadaşım yılbaşına özel birçok gif eklemiş,bakmanızı tavsiye ederim,çok güzel şeyler var. Etiketler: Programlar posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/ylbana-zel-yaz-fontlar-ve-birka-ylba.htmlpermanent link"><$BlogIte13:24 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() KAYNAK: Lezzet.com.tr Göz kapaklarınızda çukurlaşmaya,göz altlarında şişmeye ve kırışıklıklara karşı her sabah bir buz parçası dolaştırın.Yeşil çay ile kompres yapın. Not:Tüm cilde buzla kompres yapmak cildi canlandırır,kan dolaşımını arttırır ve dolayısıyla sıkılaştırır. Kırışıklık maskesi için bir olgun elmayı rendeleyin ve bu arada 40 gram kaymağı bir tatlı kaşığı suda kaynatın. Rendelenmiş elmayı bu kaymağa karıştırın. İki dakikada öyle kaynasın. cildinizde 30 dakika bekletin. Haftada bir gün yapın. Farklı bir tarif: bir çay kaşığı tuzsuz tereyağı, aynı oranda balı, haşlanmış pirinç suyu ile de karıştırarak göz çevrenize kompres yapın. Etiketler: Goz cevresi bakimi, Kirisiklik giderici Maskeler posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/gz-altndaki-krklklara-maskeler.htmlpermanent link"><$BlogIte02:36 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Yağ Eritici ÇorbaMalzemeler: 6 adet büyük yeşil soğan 1-2 domates 1/2 lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı(yerine sebze çeşinisi de kullanabilirmişsiniz) tuz,biber,maydanoz,köri 1 adet et veya tavuk suyu tableti Yapılışı: Sebzeleri küçük veya orta boy doğrayın,tencereye koyup üstünü örtecek kadar su ilave edin.10 dakika hızlı ateşte kaynatın,sonra ateşi kısarak pişirmeye devam edin.Sebzeleri yumuşayıncaya kadar pişirin. Bu çorbanın kalori değeri düşük olduğu için kendinizi aç hissettiğiniz her zaman ve istediğiniz kadar içebilirsiniz. Şayet bir yere gidiyorsanız termosunuzu çorbayla doldurun ::: Birinci Gün: Bütün meyveleri (muz hariç) yiyebilirsiniz. Kavun ve karpuzun kalorisi diğer meyvelere göre daha düşüktür. Bugün sadece meyve yiyip çorba içebilirsiniz. Şekersiz çay serbesttir. Su içmeyi ihmal etmeyin. ::: İkinci Gün: Bütün sebzelerden doyuncaya kadar yemek serbesttir. Yeşil sebzeleri tercih edin. Kuru fasulye, mısır ve bezelyeden uzak durun. Gün boyunca acıktıkça çorba için. Bu akşam kendinizi tereyağlı fırın patates (kumpir) ile ödüllendirin. Meyve yemeyin. ::: Üçüncü Gün: İstediğiniz kadar çorba için. Sebze ve meyve yiyin. Patates yemeyin.Üç gün boyunca hile yapmadıysanız 3-4 kilo verdiğinizi göreceksiniz. ::: Dördüncü Gün: Muz ve yağsız süt: En fazla üç muza izin vardır. Yağsız sütün yanında bol bol çorba için. ::: Beşinci Gün: Sığır eti ve domates: Gün boyunca 310-620 gr sığır eti ve altı adet domates yiyebilirsiniz. Gün boyunca 6-8 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. Çorba içmeye devam edin. ::: Altıncı Gün: Et ve sebzeler: Bugün 3 veya 4 adet biftek ve sebze yiyebilirsiniz. Yeşil lifli sebzeleri tercih edin. Patates yemeyin. Çorbadan en az bir tabak için. ::: Yedinci Gün: Kahverengi pirinç, meyve ve sebze suları ile tekrar doyurun kendinizi. Acıktıkça çorba için. Altıncı günün sonunda yukarıdaki diyeti hiç hile yapmadan uyguladıysanız 5-8.5 kg arasında kaybetmiş olmanız gerekir. Şayet 7.5 kg'dan fazla kaybetmişseniz tekrar başlamak üzere 2 gün diyeti bırakmanız gerekir. Bu yedi günlük planı istediğiniz sıklıkta uygulayabilirsiniz. Bu diyet sisteminizi temizleyecektir. Bu rejimle yağlar hızla yanar. Diyet sırasında alkol ve alkollü içecekler kullanmayın, çünkü bunlar vücudunuzda yağ birikimine neden olurlar. Alkolü diyete başlamadan 24 saat önce bırakın.Diyete başladıktan birkaç gün sonra bağırsak faaliyetleriniz değişir. Çorbalarınıza kepek ekleyebilirsiniz. Bu diyette kahve serbesttir, zaten üçüncü günün sonunda kafeine ihtiyaç duymayacaksınız. ::: YASAKLAR: Ekmek, alkol, karbonatlı içecekler, diyet içecekler. Bunların yerine şekersiz çay, koyu kahve, doğal meyve suları, kızılcık suyu ve yağsız süt içebilirsiniz. Bu temel yağ eritici çorbayı aç olduğunuz ve arzu ettiğiniz sürece içebilirsiniz. Ne kadar çok çorba içerseniz o kadar çok yağ kaybedersiniz. Kızartılmış sebzeler yasaktır. Et yerine haşlanmış veya fırınlanmış ve derisi çıkartılmış tavuk da yiyebilirsiniz. Benden söylemesi,annem arasıra bisküvilerle falan kaçamak yapmış,buna rağmen diğet işe yaramış,siz de uygulamaya karar verirseniz,kendinizi kötü hissettiğinizde bişeyler atıştırın,kan şekeriniz düşmesin. Bakalım ben de deniycem,evde baskülüm yok bir de baskül alıcam.Sonucu sizlere 1 hafta sonra söylerim Lahananın kokusu kötüdür ama 1 hafta insan dayanır herhalde. Lahana diyeti hakkında yapılan yorumlar buldum internette,burdan bakabilirsiniz http://sourtimes.org/show.asp?t=lahana+%E7orbas%FD+diyeti&nr=y&pt=lahana+diyeti Etiketler: Diyetler posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/lahana-diyeti.htmlpermanent link"><$BlogIte00:27 | ![]()
|
|
<$BlogIte | Etiketler: Flash oyunlar posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/deep-freez-noel-babayla-gzel-bir-oyun.htmlpermanent link"><$BlogIte04:29 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Son yıllarda özellikle diyet listelerinin baş köşesinde yer alan suyun vücudumuz ve hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmemiz için büyük önemi bulunuyor. İnsan yapısı, yemek yemeden dört hafta yaşayabilirken, su içmeden yaşayabilme süresi, sadece 3-4 gün kadardır. İnsan bedeninin 2/3'ü sudan oluşurken, her insanın kendini zinde hissetmesi için günde 2.5 litre suya ihtiyacı bulunuyor. Eğer vücutta az su bulunursa, kan yoğunlaşıyor ve bu da organlara çok az miktarda oksijen ve besin maddesi taşınmasına neden oluyor. Fakat içtiğiniz su miktarı çok aşırıya kaçarsa, bu da vücut için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çünkü böbrekler aşırı çalışır ve sık sık tuvalete çıkmanıza neden olup, vücudunuzdaki kalsiyumun atılmasına neden olur. Vücudunuzun su alımının yeterli olup olmadığını anlamanın en etkili yolu, idrara dikkat etmek. Açık renkli idrar, su ihtiyacını doğru karşıladığınızı gösterir. Eğer idrarınız koyu renkli ise, bu yeterince su almıyorsunuz anlamına gelir. Suyun vücut için önemi Vücut sıvılarında bulunarak, eklemlerin kayganlaşmasına neden olur. İdrarla zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinleri sindirir. Hücre ve kas dokularını güçlendirir. Karbonhidratları, yağları, proteinleri, hormonları ve oksijeni, kanda bulunarak kaslara taşır. Zararlı maddeleri dokulardan uzaklaştırmayı sağlar. Cildi gerginleştirir, parlaklık kazandırır. Şişmanlığa karşı su Vücudun su toplamaması için, bol miktarda su içmek gerekir. Ayrıca diyet yapıyorsanız, dikkat etmeniz gereken bir nokta da şu ki, yakılan her 100 kalori için, en az 4 su bardağı suya ihtiyaç duyulmakta. Su miktarında azalma oldukça, vücutta depolanan yağ miktarı da artmaya başlar. Nedenine gelince; böbrekler yeterli miktarda su almazlarsa, iyi çalışmazlar. Bu görev de karaciğerin olur. Karaciğer böbreklerin görevini üstlendiğinde ise, daha az yağı enerjiye dönüştürür. Bu da zayıflamayı son derece olumsuz etkiler.Vücut özellikle geceleri su almadığı için, sabahları uyandığınızda hemen bir bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Öğlen ve akşam yemeklerinden önce içeceğiniz bir bardak su, iştahı bastırıp, mideyi doldurur ve sindirime iyi gelir. Spor yapmadan önce içilen bir bardak su da yine metabolizmayı çalıştırırken, kas glikojeninin tükenmesinin önüne geçer. Suyun rahatlatıcı etkisi... Günün tüm yorgunluğundan ve stresinden arınmanız için yapmanız gereken en önemli şey; şöyle bol köpüklü bir banyo. Suyun rahatlatıcı etkisi, aslında sandığımızdan çok daha fazla... Japonya'da banyo yapmak, törensel, kutsal bir havada gerçekleştirilir. Banyo küveti, içinde bütün ailenin buluştuğu, küçük bir havuza benzer. Önce vücutlarını iyice sabunlayan Japonlar, daha sonra durulanır ve ardından sıcak su dolu bir havuzda, bir saat dinlenirler. Çünkü, Uzakdoğu'nun bu sağlık düşkünü insanları, banyonun rahatlatıcı etkisini keşfetmeyi başarmışlardır. Sizin anlayacağınız su sadece temizlenmek için değil, arınıp, yenilenmek ve yorgunluktan kurtulmak için de birebir... Yıkandığınız suyun sıcaklığının, ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına özen göstermelisiniz. Çok sıcak su, kanın yüze doğru hücum etmesine neden olur ve ana merkezler görevini daha zor yaparlar. Sıcak su, bazı dolaşım bozukluklarını da doğurabilir, kalbi zayıf olanlar üzerinde ise daha kötü etkiler yaratır. Sıcak suyun bir dezavantajı da, deriyi yumuşatması ve varislerin daha da ortaya çıkmasını sağlamasıdır. Bunun yanı sıra çok soğuk suyun da bazı zararları bulunur: Özellikle yaz aylarında tercih edilen soğuk su, serinletmek yerine aksine terletir. Kan damarlarının önce daralmasına, ardından hemen genişlemesine neden olur. Bu nedenle, ideal banyo suyunun sıcaklığı, 33 ile 37 derece arasında değişir. Eczaneden alacağınız bir termometre ile suyun sıcaklığını ölçmeniz mümkün. İdeal su sıcaklığı içerisinde, en az 15 dakika kalmayı da ihmal etmemelisiniz... Vücudunuzu esnetin Banyo yapmak, sadece sabunlanmak anlamına gelmiyor. Banyoda yapacağınız jimnastik hareketlerinin de vücudunuza son derece faydası olacaktır. Suyun verdiği rahatlık eklem yerlerini yumuşattığı için, vücudunuz çok rahat esneyebilir. Özelllikle küvette uzanıp, bacaklarınızı yukarı doğru kaldırıp, açmak ve kapamak, kalçaları forma sokmak için birebir. Ayrıca, suyun içinde dönerek gerilmeniz de vücudunuzun sıkılaşmasına yardım eder. Vücudumuz suyun içinde iken, yağ kaybı olur. Bunun için, banyoda çok uzun süre de kalmamak gerekir. Çünkü vücut diriliğini kaybedebilir. Eğer banyo çıkışında vücudunuzda kırmızılık oluştuysa ve kaşınıyorsanız, suyunuz fazla klorlu ya da kireçli demektir. Kireçli su ise, vücudu kurutup, sertleştirir. Bunun için, banyo sonrası, vücudunuza nem kazandıracak kremler sürmenizde fayda var. Kokulu ve renkli banyo tuzlarından kattığınız suda yıkanırsanız, tuzların canlılık verme ve yorgunluk alma özelliğinden de faydalanabilirsiniz. Gülsuyu ve gliserin eklenmiş su ile yapılan banyo ise, deriye kaybettiği suyu yeniden verir. Banyo köpüğünün içinde yer alan maddeler su ile temas ettiğinde, karbon gazı çıkmasını sağlar. Bu gaz tabakası da suyun içinde dağılıp, vücut ısısının etrafa yayılmasını önler. Vücudu terletip zayıflattığı gibi, vücuttaki zehirlerin de atılmasını sağlar. Ayrıca sinir sistemini gevşetmesi de, köpüğün özelliklerindendir. Fakat köpüklü banyoların bir de zararı vardır ki, bu da, köpüğün içinde hassas derileri kurutan yağ alıcı madde bulunmasıdır. Bunu da yine çeşitli krem ve sütlerle takviye ederek giderebilirsiniz. Özellikle yosunlu losyonlar kullanmanızı tavsiye ederiz. Banyo sırasında cilt karbon gazı emdiği için, sudan çıkınca derin derin nefes alıp vermeyi de ihmal etmeyin!.. Yüzümüzün cildi çok daha hassas olduğu için, tuz içeren ve bu nedenle de kuvvetlendirici etkisi olan bir maden suyuyla yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Yağmur suyunun saflığını hissedeceğiniz bu yıkama işlemi, cildinizin tazeliğini uzun süre korumasını sağlayacaktır. Etiketler: Vucut bakimi posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/suyun-vcut-iin-nemi.htmlpermanent link"><$BlogIte04:32 | ![]()
|
|
<$BlogIteGüzel güneşli bir gün olduğu için evde cam kapı açık tadını çıkarıyorduk, | zaten hava çok güzel olmasa da kedilerimin balkonda hava alması için mutlaka balkon kapısını her gün birkaç dakika açarım. Bilgisayarımı açtım,bir yandan da televizyon açık. Balkonda bir gürültü koptu,Şero içeri fırladı,hemen çıkıp baktım Megi yok ortalıkta. Böyle gürültülere alışıktık aslında,kedilerim keyifle balkonda dururken üstteki komşunun bir anda bişeyler silkelemesiyle ürküp içeri kaçarlar. Kaç kez uyarmama rağmen ben yıkanmış çamaşır silkeliyorum,tozlu bişey silkmiyorum diyordu. Her neyse ben oda oda Megiyi aramaya başladım, kapalı odalara bile baktım yok. Yok canım olamaz,düşmüş olamaz diyordum içimden. Kapı zili çaldı,gelen kapıcımız,kediniz aşağıya düştü dedi! Nasıl dışarı fırladığımı bilmiyorum,o anda binbir düşünce geçiyor aklımdan,durumu nasıldı? Şurda köşedeydi dedi,baktım bina dibinde duruyor korkmuş,yaklaştım kaçtı. Zaten çok ürkek bir hayvandır,eve gelen misafirlere bile yaklaşmaz, sadece beni tanır,eşime bile doğru düzgün gitmez,şimdi ise korkudan beni de tanımıyor. Tam merdivenlerin köşesinde sıkıştırdım,Allah'tan koşabiliyor,demek ki önemli bişeyi yok dedim. Kucağıma aldım,nasıl bağırıyor.Eve geldik,yere bıraktığımda sağ ayağı sekiyordu ve hemen yattı. Dokundum,bacağını kontrol ettim,kırık çıkık var mı diye,çok anlıycakmış gibi... Veterinerimi aradım ve kontrole gittik. Röntgeni çekildi,kırık çıkık yok,içim rahatladı. Ne olur ne olmaz diye, içkanama olmasına karşı iğne oldu. Veteriner hekimi konusunda çok şanslıyım,karı koca veteriner hekimlik yapıyorlar ve inanılmaz iyiler,daha önceden götürdüğüm bir sokak kedisini durumu umutsuzken iyleştirdiler. Yaptıkları ameliyatlar çok başarılı.Bunları şimdi niye mi anlatıyorum,çünkü veteriner hekimim deyip amacı sadece para koparmak olan insanlar da var. Tekirdağ'da Hayvan barınağında bir veteriner hekim yok bu nedenle özel veterinere gidiyorlar.Gittikleri hekimin istediği ücretler çok yüksek ama yapıcak hiçbirşey yok. Ben burda bir sokak hayvanı için ilaç aldığımda para bile talep etmiyorlar. Nette bazen okuyorum,yanış tedavi yüzünden hayvanlarını kaybeden de oluyor,ya da düzelmez dedikleri halde başka bir hekim tarafından iyleştirilenler... Siz siz olun veteriner hekiminizi araştırıp seçin. Benim de olmak istediğim bir meslekti,ama kazanamadım,ne yapalım kısmet değilmiş. Önce mesleğini sevmek gerekir,bu her meslek için geçerlidir. Düşünebiliyormusunuz çocukları sevmeyen bir öğretmen,hayvanları sevmeyen bir veteriner,insanlarla ilgilenmeyi sevmeyen bir doktor? Ancak ne yazık ki hata en başta yapılıyor,üniversite tercihlerinde bilinçsiz yapılan meslek tercihleri ileride hem mutsuz bir iş yaşantısı doğuruyor hem de karşı tarafa faydalı olamıyor. Bakmayın benim de konuştuğuma :) ben de peyzaj mimarlığını tam olarak ne olduğunu bilerek seçmedim,ancak şanslıyım ki bitkileri seviyorum ve çizim yeteneğim var. Her neyse,nerden nereye getirdim konuyu :) Şimdi evdeyiz,Meginin durumu iyi,biraz ayağa acıyor,daha kötüsü de olabilirdi.... Bundan sonra balkon sefamız olur mu bilmiyorum... Etiketler: Gunluk posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/ucuz-atlattk.htmlpermanent link"><$BlogIte23:55 | ![]()
|
|
<$BlogIteNe demiş atalarımız "Can boğazdan gelir" eee...boşverin kiloları ,en kalorilisinden size bir talı hazırladım ki hmmm parmaklarınızı yersiniz. | Bu diyet,adamın psikolojisini bozuyor,olmadığım kadar iştahlıyım. Tatlının adı bir enteresan ama merak etmeyin malzemelerde meşe palamudu yok Çocukluğumda annem bu tatlıyı yapardı,çok da severek yerdim. Eh şimdi uzaktayız,iş başa düştü,ben de ilk kez deneyeyim dedim. Lezzet güzel ama şekiller biraz garip oldu,pek meşe palamutuna benzemedi ama o kadar uğraştım,tarifi sayfama eklemek istedim. ![]() Malzemeler: 1 paket petibör bisküvi 1 su bardağı çekilmiş ceviz 100 gr margarin 100 gr pudra şekeri yarım su bardağı süt 1 paket bitter çikolata Hazırlanışı: Petibör bisküvileri ezin ve içine 4-5 yemek kaşığı süt,dolu dolu 3 yemek kaşığı margarin,50gr pudra şekerini ilave edin. Hepsini hamur haline gelinceye kadar yoğurun,hamur sertse çok az süt daha ilave edebilirsiniz. 1 paket bitter çikolata çok geliyor ama kalanını siz de yiyebilirsiniz Çikolatayı benmari usulü eritin,içine 1 dolu yemek kaşığı margarin,yarım çay bardağı süt ve 50 gr pudra şekerini ilave edip karıştırın,çikolata miktarını azaltırsanız ilave edilen malzemeleri de azaltın. Margarin ve süt sayesinde çikolata daha akışkan oluyor. Bisküvili hamurunuzdan tatlı kaşığı büyüklüğünde şekillendirilecek kadar parçalar koparın. Resimdekiler gibi yassı toplar yuvarlayarak çevizin içinde gezdirin,yağlı bir hamur olduğu için kolayca yapışacaktır.Hemen sonra erimiş çikolataya yarıdan azını daldırıp tepsiye dizin.Sırasıyla hepsini üst üste gelmiycek şekilde tepsiye dizip buzdolabında bir saat bekletin. Çikolata donduktan sonra tatlı tabağınıza dizebilirsiniz. Ben bu işlemi es geçtiğim için çikolata diğerlerine bulaştı ama ziyanı yok çikolata bu Lezzeti kesinlikle mükemmel oluyor ama sabır isteyen ve bol kalorili bir tatlı. Afiyet olsun. Tatlının resmini çekerken kedişim öyle tatlı ve huzurlu uyuyordu ki onu da çekmesem olmazdı şimdi ![]() Etiketler: Tatlilar posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/mee-palamudu-tatls.htmlpermanent link"><$BlogIte04:51 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Blogumu karlarla süsledikten sonra artık pasta tarifini ekleyebilirim Alman pastası,çok hafif ve yapımı kolay bir tatlı. Resimdeki yazı biraz büyük oldu,yeni yazı fontları buldum,siz de görün istedim Vakit bulduğumda yeni yazı fontlarımı sizlerle paylaşırım.Hepsi süslü püslü,yılbaşına özel dizayn edilmiş.Fotoğraf programlarında kullanabilirsiniz(Photoshop,pain shop pro,foto canvas gibi...) Malzemeler: Pandispanyası için: 2 yumurta 1,5 çay bardağı şeker 70 gr oda sıcaklığında margarin 1 çay bardağı süt ve yarım çay b. yoğurt karışımı 3 çay bardağı un 1 paket kabartma tozu Kreması İçin: 2 su bardağı süt 1 yumurta 2yemek kaşığı un(tepeleme) 3-4yemek kaşığ şeker fındık kadar margarin 1 paket vanilya üstünü süslemek için pudra şekeri Hazırlanışı: Şekerle yumurtayı şeker eriyene kadar çırpın.Daha sonra tüm malzemeleri ilave edip iyice çırpın(en son kabartma tozu eklenicek). Normal tarifte margarini eritip katılması öneriliyordu,ben oda sıcaklığındaki margarini koydum,güzel oldu.Tercih sizin.24 cmlik kelepçeli yuvarlak tepsiyi yağlayıp karışımı dökün.Karışımın kıvamı normal kek hamurunki gibi lucak.Önceden 170 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin.Fırınınız turbo ise 20 dk dan daha az sürede pişer. Kekin üstü pembeleşinceye kadar pişirin.Eğer kek pembeleşmiş ama içi pişmemişse üstüne alüminyum folyo örtüp pişirmeye devam edin. Krema için tüm malzemeleri(yağ ve vanilya hariç) kaynayana kadar pişirin.Kaynamaya başladıktan sonra yağı ve vanilyayı katıp 2 dk daha pişirin.Burda önemli olan krema pişerken sürekli karıştırmalısınız,yoksa kabuk tutar.Ateşi söndürdükten sonra ara sıra yine karıştırın. Pandispanya soğduktan sonra ortadan ikiye ayırın.Bir ip alıp iki kat yapın.Bıçakla nerden kesicekseniz azcık kesin ki ip daha kolay girsin.Ben ip yöntemiyle tek başıma kestim ama genellikle iki kişi daha kolay kesiyormuş .İpi bıcakla kestiğiniz yere yerleştirip sağlı sollu avaş hareketlerle keki kesin.Çok yavaş olun,her iki yönden kontrol edin,yoksa ip kayabiliyor.Yavaş yavaş keserseniz güzel bir netice alırsınız.Kremayı biraz soğduktan sonra araya sürüp üstünü diğer kekle kapatın.E son olarak üstüne bolca pudra şekeri sepeleyin. Tarif için Portakal Ağacı'na ve Gülsüm Hanım'a teşekkür ederim. Bu tarifi yapanların önerilerinin büyük yararı oldu.Siz de burdan inceleyebilirsiniz. Afiyet olsun Etiketler: Tatlilar posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2007/01/hfhhf.htmlpermanent link"><$BlogIte13:59 | ![]()
|
|
<$BlogIte | ![]() Bir ananası ikiye kesin ve iç kısmını yüzünüze sürün. 10 -15 dakika bırakın kurusun. Sonra yıkayın. Mükemmel sonuçlar alacaksınız. • 2 kaşık yoğurt, 1/2 kaşık bal, 1/2 kaşık limon suyu ve 300 mg E vitamini kapsülünü karıştırın ve yüzünüze uygulayın. 20 dakika dinlenin. Sonra ılık su ile yıkayın. Haftada bir bunu uyguladığınız takdirde göreceksiniz ki tüm bu doğal malzemeler cildinizin yaşlanmasını durduracak. • Bir kaşık tereyağını bir kaşık su ile ezin. Bu karışımı çok kuru alanlara yayın. l saat bekledikten sonra normal temizleme yaptığınız şekilde yıkayın. • l kaşık tam yağlı yoğurt, l kaşık bal, yarım muzu ezerek karıştırın ve yüzünüzde en az 10 dakika bırakın. Kuru ciltlere gereken bakımı sağlayacaktır. Etiketler: Kirisiklik giderici Maskeler posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/krklklar-nleme.htmlpermanent link"><$BlogIte07:50 | ![]()
|
|
<$BlogIte | Dün akşam eski resimleri kurcalarken kedilerimin küçüklük resimlerini buldum. Eve ilk geldikleri gün canlandı hafızamda. Eşim işten gelirken yolda Şero çıkmış karşısına,yol boyunca peşlerinden ayrılmamış. Kapıyı açtım ve eşimin ayaklarının dibinde duran o sevimli bücürü gördüm Çok sevimliydi,bir hareketler yapıyor görmeyin...ama bir o kadar da pisti :) Hemen banyoya aldım,bir güzel yıkadım.O anda geldiğine pişman olduğuna eminim Sonra evdeki yemeklerden birşeyler verdik ve başladık oynamaya. Eve ayak uydurması biraz zor oldu,daha doğrusu benim açımdan zor oldu. Çiçeklerimi koruma altına almak zorunda kaldım,daha sonra akvaryuma merak saldı,sürekli başında durup balıkları seyrediyordu :) Hangi hayvan olursa olsun ben tek olmasına karşıyım,mutlaka bir arkadaşı olmalı diye düşünürüm. Annem çevrede kedi yavruları olduğunu,onlara üzüldüğünü söylerdi, ben de hemen siparişi verdim Dışarıda küçücük yavrular,yardıma muhtaç masumlar oldukça ben pet shoplardan hayvan alınmasına da karşıyım.Cins bir kedi ile aralarında ne fark var? Birkaç gün sonra eşimle Tekirdağ'a yavrumuzu almaya gittik. Çoook tatlı ama çok zayıf bir kızdı Megi,tüyleri sayesinde belli olmuyordu ama dokununca tüm kemikleri hissediliyordu. İlk görüşte bayıldım ona da.... Eve dönerken otobüste çok uslu durdu,gıkı bile çıkmadı,zaten hastaydı ve korkmuştu da zavallım... Şeronun tepkisi onu görünce çok olumlu değildi. 2 haftada bizi sahiplenmiş ve kıskanmıştı. Birkaç gün Megiyi ayrı bir odada tuttum,çünkü Şero fırsat buldukça pataklıyordu. Megiyle oyun oynamamızı bile kıskanıyordu,bir ara korktum anlaşamıycaklar diye... Sonra veterinere gitme zamanı geldi. Aşılarını oldular,megiye ekstra ilaçlar verildi. Zamanla kızım kendini toparladı,gün geçtikçe güzelleşti. Şeroyla da anlaşmaya başladılar. Evimizin neşesi oldular,misafirlerimizin de gözdesi Şimdi ikisi ayrılmaz ikili,bizi takmıyorlar bile. Bu arada kedi sahiplenmeyi düşünenlere şunu söylemek isterim,tuvalet konusunda eğitilmesi en kolay hayvandır kedi.Kumunu bir kere göstermeniz yeterli. Gel zaman git zaman büyüdü bizim kedişlerimiz Son olarak sizinle onların uyuku halindeki resimlerini paylaşıyorum. Şekilden şekle giriyorlar uyurken...
Etiketler: Kedilerim posted by <$BlogIteSihirli Bahcef="<$BlogItehttp://sihirlibahce.blogspot.com/2006/12/kedilerim.htmlpermanent link"><$BlogIte07:17 | ![]()
|
|
Sihirli Bahçe'ye Hoşgeldiniz | ||||
|
||||
![]() ![]() |
||||
Son Yazılar | ||||
Arşiv | ||||
Linklerim |
|
Banner |
Technorati Profile ![]() ![]() |